Karma Eğitim Hangi Padişah Zamanında Başladı? Tarihi Ciddiye Almadan Ciddi Ciddi Konuşalım!
Merhaba sevgili okur! Bugün biraz tarih kitaplarını karıştıracağız ama korkma, bunu yaparken gözlerin sayfalar arasında kaybolmayacak. Aksine bol bol kahkaha atacak, hatta “Ben neden bu konuyu daha önce böyle düşünmemişim?” diyeceksin. Çünkü konumuz ciddi gibi duran ama aslında gülerek konuşabileceğimiz bir mesele: Karma eğitim hangi padişah zamanında başladı? Hazırsan tarih sahnesine biraz mizah serpiştirip yolculuğumuza çıkalım!
Osmanlı’da Eğitim: “Erkekler Medreseye, Kadınlar Evde Dikiş Öğrenmeye” Dönemi
Şimdi dürüst olalım… Osmanlı’nın ilk dönemlerinde karma eğitim diye bir şey hayal bile edilemezdi. Zira o zamanlar erkek çocukları medreselerde “matematikle kafa patlatırken”, kız çocukları evde “çeyiz sandığıyla uğraşıyordu.” Eğitim, tıpkı kahve içmek gibi cinsiyete göre ayrılmıştı: Biri sade, diğeri bol şekerli.
Ancak zaman ilerledikçe dünya değişti, toplumlar dönüşmeye başladı. Avrupa’da “kadın da okur, erkek de” düşüncesi yayılınca Osmanlı’da da bazı zihinlerde lambalar yanmaya başladı. İşte tam da bu noktada sahneye birkaç cesur padişah çıkacaktı.
Karma Eğitimin Tohumlarını Eken Dönem: II. Mahmud ve Eğitim Reformları
“Her yenilikte adım atan padişah kimdir?” diye sorsak, tarih meraklılarının çoğu tek bir isim söyler: II. Mahmud. Evet, fes giydiren, yeniçeriyi dağıtan, memurlara pantolon giydiren o vizyoner padişah! Onun döneminde eğitim sistemi kökten değişmeye başladı. Modern okullar açıldı, kız çocuklarının da eğitim alması gerektiği fikri ilk kez ciddi ciddi tartışıldı.
Henüz tam anlamıyla “karma eğitim” değil belki ama II. Mahmud’un attığı adımlar, ileride kız ve erkeklerin aynı sıraları paylaşacağı o devrimin altyapısını hazırladı. Bir nevi “karma eğitim fragmanı” yayınlanmış oldu diyebiliriz.
Asıl Devrim: II. Abdülhamid’in Stratejik Hamlesi
Erkeklerin çözüm odaklı ve stratejik bakış açısını temsil eden isimlerden biri kuşkusuz II. Abdülhamid’tir. Onun döneminde eğitim artık ciddi bir devlet politikası haline geldi. Kız rüştiyeleri ve idadileri açıldı, eğitim kurumlarının sayısı arttı. “Kadın eğitimi toplumu güçlendirir” anlayışıyla hareket eden Abdülhamid, aslında karma eğitime giden yolda büyük bir stratejik zemin hazırladı.
O dönemde kız ve erkek öğrenciler hâlâ ayrı okullardaydı ama artık ders içerikleri benzerdi, müfredat paralel ilerliyordu. Yani padişah bir bakıma “Şimdilik ayrı çalışın, sonra nasıl olsa aynı masada buluşacaksınız” demişti.
Empatik Devrim: II. Meşrutiyet ve Kadınların Sahnede Yer Alması
Kadınların empati ve ilişki odaklı bakış açısı, eğitim sistemine II. Meşrutiyet döneminde daha belirgin şekilde yansımaya başladı. Artık sadece “kadın da okusun” değil, “kadın erkekle birlikte okusun” fikri konuşuluyordu. Toplum değişiyor, roller dönüşüyordu. Bu dönemde bazı özel okullar karma eğitime geçti, kız ve erkek öğrenciler ilk kez aynı çatıda ders dinlemeye başladı.
Bu, Osmanlı için devrim niteliğindeydi. Bir zamanlar “kadın dışarı çıkmasın” denilen ülkede artık “kadın ve erkek yan yana öğrensin” konuşuluyordu. Düşünsene, dedelerimizin “Aman kızım erkeklerle aynı sırada oturma!” dediği günlerden, bugünün üniversite kantininde birlikte ders çalışan gençliğe nasıl geldik…
Kahkahalı Bir Soru: Karma Eğitim Olmasaydı Ne Olurdu?
Haydi biraz hayal kuralım. Karma eğitim hiç gelmeseydi ne olurdu? Belki hâlâ erkekler sadece mühendis, kadınlar sadece öğretmen olurdu. Belki de üniversite kantinlerinde değil, “tek cinsiyetli çay saatlerinde” tanışırdık. Belki de bugünün en başarılı bilim insanları, sanatçılar ve liderleri hiç yetişemeyecekti. Kısacası karma eğitim, sadece sıraları değil, zihinleri de birleştirdi.
Sonuç: Karma Eğitim Bir Padişahın Değil, Bir Zihniyetin Ürünü
Soruya dönersek: “Karma eğitim hangi padişah döneminde başladı?” Aslında tek bir isim yok. II. Mahmud’un attığı ilk adımlar, II. Abdülhamid’in stratejik hamleleri ve II. Meşrutiyet’in özgürlükçü ortamı bu yolculuğun parçalarıydı. Karma eğitim, bir padişahın fermanıyla değil, bir toplumun değişim isteğiyle doğdu.
Şimdi sıra sende sevgili okur: Sence Osmanlı’da karma eğitim daha erken başlasaydı bugün nasıl bir toplum olurduk? Yorumlara yaz, tarih konuşalım ama bu kez bol kahkahayla!
II. Abdülhamit´in eğitim anlayışı merkeziyetçi temellere göre şekillenmiştir. Eğitimi Anadolu´nun en uzak köşelerine kadar götürme niyeti vardı. Bu amaçla ülkenin her yerinde her düzeyde okullar açılmıştır. İdadiler, sultaniler, mülkiye mektepleri, aşiret mektepleri, dar-ül muallimin, sanat ve kız okulları açılmıştır. Fransa . Sorbonne’a giriş 1860’ta kızlara açıldı. Bakalorya 1924’te cinsiyet körü oldu ve tüm kızlara herhangi bir üniversiteye başvuruda eşit şans tanıdı.
Rüzgar! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz fikirler yazının estetik yönünü geliştirdi ve daha etkili kıldı.
Osmanlı döneminde 19’uncu yüzyılda; eğitimde modernleşme adımlarının ilk atıldığı yerlerden biri Sultan II.Abdülhamit tarafından yaptırılan ilkokullar yani ‘iptidai mektepler’. İlk defa karma eğitimin uygulandığı sayıları çok az olmakla beraber kadın öğretmenlerin de ders anlattığı, modern eğitim anlayışını benimseyen … Kadınların ısrarlı talepleri, bazı öğretim elemanlarının da desteği ile Eylül 1919’da bazı tartışmalara rağmen Dârülfünun’da karma eğitim başlamıştır.
Kevser! Saygıdeğer katkınız, yazının bilimsel niteliğini artırdı ve akademik değerini yükseltti.
Fransa . Sorbonne’a giriş 1860’ta kızlara açıldı. Bakalorya 1924’te cinsiyet körü oldu ve tüm kızlara herhangi bir üniversiteye başvuruda eşit şans tanıdı. Karma eğitim 1957’de ilkokullar için ve 1975’te tüm üniversiteler için zorunlu hale geldi. Milli Eğitim Temel Kanunu´nun 15. Maddesi´ne göre; “ Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır .
Yonca!
Katkınız metni daha anlaşılır yaptı, memnun oldum.